Mart 30, 2010

Twitter ve Bazı Sorunsallar

Twitter adlı sosyal paylaşım sitesine üye olduktan sonra ilk kez bir hata mesajı yüzünden şaşırdım. Siteye aşırı yüklenmeden dolayı "overcapacity" isimli bir yoğunluk mesajı çıkmıştı. Siteye giremediğim gibi bir de hata mesajının görsel bir imgesiyle karşılaştım. Bir balina ipler tarafından su yüzeyinin üstüne taşınmış, bu iplerin diğer ucundan ise kırlangıçları andıran küçük kuşlar tutuyor. Tam sekiz adet. İlk gördüğümde sadece bu yaratıcı görsel imgeyi beğenmekle kalmıştım. Oysa şimdi hem şaşırıyorum hem de anlam yüklüyorum. Şaşırıyorum, öyleyse yaşıyorum.
 
Twitter'ın balinası neyi simgeliyor? Hayatından sıkılmış, yaşamından sıyrılmaya çalışmak için muhtelif zevkleri kullanan bir bireyi mi? Eğer bu görsel imgedeki her kuşa bir anlam yüklenirse; deniz bireyin yaşam alanı olur. Yani tam anlamıyla sınırlarının olduğu fakat hayalgücü kadar bu sınırları genişletebildiği bir hayat. Evren gibi. Yemek, uyku, eğlence, seks vb. gibi muhtelif zevkler de bireyi bu kuşlar gibi yaşam alanı olan hayatın içinden çıkarmaya yarıyor. Fakat ne çok uzun süre bu hayattan uzaklaşmak ne de çok fazla içinde kalmak gerekiyor. 
 
Twitter'ın tasarımcıları bunu mu düşündü bilemeyeceğim; ancak ben böyle düşündüm. Neden şimdi böyle düşündüm bilmiyorum. Muhtemelen şaşırdım o yüzden.
Biraz daha düşünmeye çalıştım ancak beceremedim. Şu kadarına aklım yetti. O her kuş dengeli bir biçimde insanı yukarıya taşıdıkça insanın yüzündeki gülümseme de balinadaki gibi oluyor. Esasen bunca ironi arasında anlam yüklemeleri bitirdiğimizde geriye çıkarımlar kalıyor. Anlam yüklenen her olay ve ya nesne bir sonuca hizmet eder.
 
Birey de böyle. Hayatın içinden çıkıp da yükselirken, dengeyi bozarsanız hayata - yani suya- düşüş sert olur. Kimi zaman sarsar, kimi zaman öldürür. 
 
Ben yine şaşırdım ve şaşırdıkça yaşıyorum.
 
Mart '10 / 3
30.03 / 20.30  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder